Berlin Critics’ Week’de “Imitations of Life” başlığı altında, programa göre “gerçeğe tamamen benzemeyen ama çok daha iyi olan dünya tasarımlarını” temsil eden üç film gösterildi. Bu filmler arasında Shambhavi Kaul’un “Slow Shift” ve Natalia del Mar Kašik’in “Horse Girl” adlı kısa filminin yanı sıra Éléonore Saintagnan’ın “Camping du Lac” adlı uzun metrajlı filmi de yer aldı.

Slow Shift (Shambhavi Kaul)
“Slow Shift ” uzun zaman dilimlerinde manzaralarda meydana gelen değişiklikleri inceleyen bir film. Hindistan’ın güneyinde yer alan ve Ortaçağ’dan kalma Hampi kasabasında geçen film, sadece durağan çekimlerden oluşuyor ve başrollerinde sadece taşlar ve maymunlar var. Film, uzun ve ıssız çekimler aracılığıyla, insanların odak noktası olmadığı bir bakış açısını benimsemeye çalışıyor. Yönetmene göre filmin adının çift anlamı var: doğadaki yavaş değişimler anlamında “slow shift” ve filmdeki maymunların halsiz ve yavaş aktörler olarak göründükleri için durağan bir eylem biçimi anlamında “slow shift”.

Horse Girl (Natalia del Mar Kašik)
“Horse Girl” kısa filmi adından da anlaşılacağı üzere bir at hakkında. Genç bir kız üç dakika boyunca bir atı canlandırıyor. Performansının bir parçası olarak, bir atın doğal hareketlerini taklit ederek eğlenceli ve komik bir şekilde kendini tamamen bir ata dönüştürüyor.

Camping du Lac (Éléonore Saintagnan)
Uzun metrajlı film “Camping du Lac” da bir hayvanı, bir Fransız gölündeki dev bir balığı merkeze alıyor. Filmin kahramanı Eleonore şehirden kırsala doğru spontane bir yolculuğa çıkıyor ve Brittany’nin yerel halkı ve mitleriyle karşılaşıyor. Yönetmen, bölgenin tarihi ya da folklorik hikayelerini olay örgüsünün başlangıç noktası olarak kullanıyor ve bu hikayeler daha sonra bir gölün yakınındaki manzarada gerçeküstü bir şekilde sahneleniyor. Film gösterimlerinin ardından yönetmen ve iki film eleştirmeni ile yapılan tartışmada, son yıllarda giderek artan sayıda bir hayvana odaklanan filmler ele alındı: “Pepe “de bir su aygırı (Nelson Carlo De Los Santos Arias, 2024; bu yıl Berlinale’de yarışmada), “EO “da bir eşek (Jerzy Skolimowski, 2022), “Cow “da bir inek (Andrea Arnold, 2021) ve “Gunda “da bir domuz (Viktor Kossakovsky, 2020). İnsan perspektifinden hayvan perspektifine geçişin, yeni algılar yoluyla siyasi direniş öneren politik bir proje olarak da görülebileceği varsayılmıştır.
Matthias Kyska

Yorum bırakın