Röportajlar

  • Christian Petzold ile Röportaj

    Kimse sıfırdan başlamaz. Bir kitap yazan herkes daha önce kitap okumuştur. Filmler kafanın içinde kendiliğinden oluşmaz; onlar “komşuluklardan” doğar.

  • Lucrecia Martel ile Röportaj

    Sinemanın görevi “bu yanlış” ya da “bu doğru” demek değildir; görevi, şeylerin nasıl kurulduğunu göstermektir. Yani, hiçbir şeyin doğal olmadığını, her şeyin insanlar tarafından yapılmış, tanımlanmış olduğunu ortaya koymaktır.

  • Arif Yakup ile DJ Ahmet Üzerine

    Uzun zamandır müziğe tutkuyla bağlı olan Ahmet, kardeşi Naim ile birlikte her gün koyunları otlatırken müzik dinlerlerdi. Ahmet’in müziğe olan aşkı böyle başladı. O yüzden müzikle bu kadar ilgileniyordu ve aynı zamanda bu onun için köyden kaçışın tek yoluydu.

  • Gerald Kargl ile Röportaj

    1983’te film Avusturya’da sinemalara girdiğinde burun kıvırdılar. Bu bana zarar verdi ve bir sonraki filmi finanse etme çabamı da büyük ölçüde engelledi. Yine de bu “aykırı” konumuma rağmen hiç ara vermeden çalışabildim.

  • Amsterdam’da Bir Nuri Bilge Ceylan Sergisi

    Eye Filmmuseum, Nuri Bilge Ceylan’ın fotoğraflarını ve filmlerini merceğe alan Hollanda’daki ilk sergisini 17 Ocak–11 Mayıs 2025 tarihleri arasında ziyaretçileriyle buluşturuyor. Biz de serginin direktörü ve Eye Filmmuseum Küratörü Jaap Guldemond ile bu vesileyle bir söyleşi gerçekleştirdik.

  • Lav Diaz ile Röportaj

    Sadece sinema yapın. Hayatı daha iyi anlayın. Sokaklara inin, sokaklarda yaşayın. Klimalı odalarınızda kalmayın çünkü dünya mahvolacak.

  • Graham Swon ile Röportaj

    Bir film yapımcısı olarak romancılara sürekli hayranlık duyuyor ve onları kıskanıyorum. Onların sınırları sadece kendi hayal güçleri, becerileri ve zamanlarıdır, oysa bir film birçok fiziksel unsurla sınırlandırılmıştır (en önemlisi de her zaman paradır).

  • James Benning ile Röportaj

    Bazen geceleri yorgunluktan ölmek üzereyken tüm bu görüntüler bir araya geliyor ve “İşte bu bir film” diye düşünüyorum.

  • Harun Farocki ile Röportaj

    Günümüz sinemasında iki zıt eğilim var. Bir tarafta en basit filmde dahi üslup oyunlarına, barok olarak adlandırabileceğimiz bir dile rastlıyoruz. Diğer tarafta ise, sadeleştirilmiş bir anlatımla karşılaşıyoruz.

  • Wang Bing ile Röportaj

    Film çekerken kaydettiğim her bir karaktere yakın olmam gerekiyor. Hikayelerini tam anlamıyla belgelendirebilmek ve bütünüyle yakalayabilmek için onlara yakın olmam şart.

  • Jonathan Rosenbaum ile Röportaj

    Sinema hakkında yazmanın potansiyel olarak her şey hakkında yazmak anlamına geldiğini düşünmeyi seviyorum.

  • Gürcan Keltek ile Röportaj

    Bence film üretiminde ne yapacağımızı bilemediğimiz alanları kaybettiğimiz için filmler de o kadar iyi olamıyor artık. Benim sevdiğim filmler hep bu ne yapacağını bilemeyen ya da farkında olmayan yönetmenlerin filmleri.

  • Nathaniel Dorsky ve Jerome Hiler ile Röportaj

    Bir filme nasıl katılacağınızı, dolayısıyla bir kameranın orada dünyaya baktığını dürüstlükle kabul etmeyi ve yine de bu varlığın şefkatli, özverili olmasını. Yoldan ne kadar çekilirseniz, izleyiciye o kadar çok şey sunabilirsiniz.

  • Corneliu Porumboiu ile Röportaj

    İyi filmler politik ve sosyo-ekonomik bağlamların ötesine geçerek, izleyicilerde yankı uyandıran evrensel, insani bir şeye dokunur. Nihayetinde sinema sınırları aşan bir dildir.

  • Matthias Glasner ile Röportaj

    Benim için bir yaşam deneyimi gibi olan filmler var. Filmlerde tanıştığım insanları gerçekten tanıdım ve onlar hayatımın sonuna kadar benimle kaldılar. Bu da benim için bir tutku.

  • Pedro Costa ile Röportaj

    Ben filmlerimi unutmak ve kaybetmek için yapıyorum. Bunu söylemek elbette soyut ama bazen çok şey kaybettiğiniz hissine kapılıyorsunuz.

  • Peter Tscherkassky ile Röportaj

    Hiçbir zaman bilinçli olarak görüntü aramadım, her zaman bir şeyler buldum. Bir film benim kucağıma düştüğünde, ona bakarım ve ondan tamamen yeni bir şey yaratıp yaratamayacağımı, isteyip istemediğimi anlarım.

  • Helena Wittmann ile Röportaj

    Filmlerimde kendinizi bırakma davetini kabul ederseniz, dolambaçlı yollar için yer bulursunuz, bunu deneyimlemenin birçok yolu var, böyle olması gerekiyor. İnsanlar filmlerimde “yaşamak” için kendi yollarını bulurlarsa çok mutlu olurum.

  • Sylvia Schedelbauer ile Röportaj

    Filmlerin bir fark yaratabileceğine yürekten inanıyorum. Filmler iletişim kurabilir, bağlantı kurabilirler. Filmler farklı bir bilme biçimi üretebilir. Filmler kişinin düşünce yapısını değiştirebilir.

  • Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri Üzerine

    Kişisel okumalarda yahut dinlemelerde yeniden bir yorumlama ihtiyacı doğuyor her defasında. Bazen yüreklice savunmayı seçerken bazen kızgınlığını dile getiriyor insan.

  • Fırat Özeler ile “Kavur” Üzerine

    Ben film yaparak bazı anılarımı ve geçmişten bugüne gelen düşüncelerimi anlamlandırabileceğimi fark ettim. Filmin en temel bahislerinden birisi yaşadığın yeri sevmek ve ait hissedebilmek.


Othon Cinema, sinemaya dair çeşitli alanlarda üretimlerde bulunan ve İstanbul merkezli film gösterimleri ve sinema söyleşileri düzenleyen bir platformdur.

Bizi Takip Edin!


Sinemaya dair üretim mücadelesi veren kolektif oluşum.